27 Aralık 2016 Salı

EKOLOJİK PLANLAMA



     Planlamada doğal çevre ve doğal mekanlar korumacı bir yaklaşımla ele alınmadığından bozulmakta ve yok olmaktadır. Hızla artan  nüfus , gelişmekte  olan  teknoloji ve sanayi ile birlikte insanoğlunun ekosistemler üzerindeki baskısı artmakta ve doğal çevrenin giderek yok olmasına ve yenileme gücünü kaybetmesine neden olmaktadır. Buna karşılık olarak, 1970’li yıllardan itibaren çevre sorunlarına karşı artan duyarlılık, pek çok alanda yeni yaklaşımlar ve teknik önlemlerin geliştirilmesini sağlamıştır. Planlama alanında ise doğal çevrenin bugünkü ve gelecek nesiller için en yararlı biçimde değerlendirilmesi, ona bağlı kaynakların korunması, geliştirilmesi ve sürdürülebilirliğinin sağlanmasını amaçlayan yaklaşım olarak ekolojik planlama yaygın bir kullanım bulmuştur.
       Ekoloji kavramı , canlılar ile çevrelerindeki dünya arasındaki karşılıklı ilişkileri belirtmekte, yaşama ortamını oluşturan ortam faktörleri ile ortamın özelliklerini ve karşılıklı ilişkileri incelemektedir. Doğal kaynaklar planlama alanının ekolojik açıdan değerlendirilmesi için gerekli temel verilerdir. Doğal kaynakların tespiti, ekolojik analiz planlamanın temelini oluşturmaktadır. Alanın ekolojik karakterini ortaya koyan doğal faktörler; yeryüzü şekli, iklim, anakaya/toprak, su ve canlılardır.
      Planlama sürecinde doğanın korunması,geliştirilmesi ve geleceğe taşınması için en etkili araç ekolojik planlamadır. Planlama sürecinin aşamaları şöyle özetlenebilir: (Suher, 1985):  Sorunun tanımlanması,  veriler ve değerlerin sistemsel analizi, amaçlar, hedefler, veriler, değerler ve kriterler için kriterlerin belirlenmesi, seçeneklerin ortaya konulması, ortaya konulan seçenekler arasından seçimin yapılması,  uygulama ve geri dönüşle kontrol.
      Ekolojik planlama fiziksel planlamanın temel bölümlerinden biri olan genel anlamda ekolojik hedeflere yönelik fiziksel yani mekan düzenlemeye ilişkin planlamalardır.Ekolojik planlama ile fiziksel planlamayı karşılaştıracak olursak; Fiziksel planlama yaklaşımından ekolojik planlama yaklaşımına geçiş “İnsan için doğayı kullanma” yaklaşımından doğa ile birlikte nasıl yaşarız’a geçiştir.Doğal kaynakların bilinçsiz kullanımları nedeniyle tükenmeleri tür ve biyoceşitliliğin azalması ve yaşam ortamlarının yok olması, kirliliğin artması gibi sorunlara cözüm olarak doğanın korunmasına ve sürdürülebilir kullanımına yönelik ekolojik planlama yöntemi ve teknikleri geliştirilmiştir.
      Ekolojik planlama, Birleşmiş Milletler’de, 19. yüzyılın ortalarında Peyzaj Mimarisi’nin bir bölümü olarak gelişmeye başlamıştır. Peyzaj Planlama, peyzaj mekanlarının ekolojik-biyolojik ceşitliliğinin yanısıra strüktürel ve görsel çeşitliliğinin de optimum düzeyde gelişimini ve güvenliğini sağlamaktadır. Uygulamaların birbirine yapacağı zararları en az düzeyde tutarak, ekolojik strüktürel ve görsel açıdan optimum bir arazi deseni yaratmakta ve güvence altına almaktadır.
     19. yüzyıl ortalarından 20. yüzyıl başlarına kadar geçen süre içinde ekolojik planlama ile ilgili ilk temel kavramlar ortaya cıkmıştır. Ekolojik planlama açısından ilk örneklerden sayılan Yosemite Vadisi projesi, 1864 yılında Olmsted tarafından geliştirilmiştir. Bu proje, günümüzde ekolojik planlama açısından hala en göze çarpan örneklerden birisidir. Ekolojik planlamanın en temel amacı; ekolojik, mekansal, ekonomik, sosyal ve kültürel sürdürülebilirliğin sağlanmasıdır. En genel anlamda ekolojik planlama, yenilenebilen sistemler olan tarım toprakları, su kaynakları ve ormanların korunmasını , doğal kaynakların kullanılırken verimlilik ve yararlılığının geliştirilmesini, çevreye verilen zararlı atıkların azaltılmasını, atıkların yeniden kullanılmasını,  kentsel planlamada makroformun verimlilik ve yararlılık eşikleri içinde oluşturulmasına yönelmesini amaçlamaktadır.
      Ekolojik planlamada ki temel hedeflerden bahsetmek gerekirse; Doğal ve yeşil alanların yoğunluğunun artırılması,temiz enerji kullanımı, çevre dostu teknolojinin kullanımı, ekolojik tabanlı kentsel, mekansal ve mimari yapıların planlama ve tasarımı, ekolojik ve çevre koruma konusunda  bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetleri,  ekolojik ulaşım çözümleri, denetleme ve izleme,  tasarrufun yaygınlaştırılması, çevre dostu ve uyumlu malzemelerin kullanımı vb. ekolojik önlemleri içermektedir.
      Ekolojik planlama bütüncül ve uzun vadeli çözümler üretmeyi amaçlayan bir planlama yaklaşımıdır.Gelecekte de ancak sürdürülebilir, yeşil alan dengesi kurulmuş , ulaşım alt yapısı oluşturulmuş, enerji verimliliği sağlanmış, karbon emisyonu dengelenmiş, ekolojik mimari tasarımı yapılmış , ekonomik ve sosyal açılardan dengeli ve sağlıklı şehirlerde yaşamak mümkün olabilecektir.Şehirlerin ruhunun ve kültürünün korunarak , enerji verimliliği ve tasarrufuyla , çevre bilincinin en üst düzeyde yerleşmesi amacıyla  gerekli projelerin oluşturulabilmesi için bir arada çalışılması büyük önem taşımaktadır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder