Enerji mimarlığı yapının kendine yetebilecek kadar enerji kullanması ve kendine yetebilecek kadar enerji üretebilmesi , yapının nefes alması demektir . Her bir varlık kendisine yetecek kadar enerji üretir ve tüketir. Formunu gösteriş değil işlevsel olması belirler. Yani enerji mimarlığını anlatmak istersek bir planlama süreci diyebiliriz . Bu planlama süreci kent tasarımından yapıda seçilen doğru malzemeye kadar geçen sorumluluk dolu süreçtir.
Bir yapı doğru inşa edilmesiyle , doğru bir şekilde yönelmesiyle , doğru tasarımıyla ve doğru malzemeleriyle % 50 enerji tasarrufu sağlamış olur . Ve bu klasik bir inşaat yapımından daha fazla para harcatmaz .
Pasif güneş enerjisini kullanma konusundaki sonuca gelirsek; yenilenebilir enerjilerden olan güneş enerjisinin yapıda kullanımının son derece karmaşık, hatta bazen bilinen yapım ve tasarım kriterlerine ters düştüğü görülmektedir. Ancak özel tasarımlarla teknoloji ile estetiğin bütünleşmesini sağlamak mümkündür. Güneş enerji panellerinin yapılaşmış ya da doğal çevre ile uyumunun sağlanmasında tasarımcıların güneş panellerini gizlemek için renk, doku ve biçimin çevresiyle uyumlu hale getirilmesi , doğal çevrenin ya da yapılaşmış çevrenin taklit edilmesi yada güneş panellerini yapının bir unsuru olarak tasarlanması, panellerinin özel üretimlerle bir heykel gibi tasarlanarak kullanılması gibi estetik ilkelere dayanan çözümler üretmeleri faydalı olacaktır.
Tasarımcıların üretim şirketleri ile iş birliği içinde çalışmasıyla standart çözümlerin de üretilerek maliyetin düşürülmesi, uygulamanın yaygınlaştırılması açısından gerekli görülmektedir. Türkiye'nin güneşlenme yönünden ne kadar zengin olduğu düşünüldüğünde, bu konudaki maliyet ve estetik problemlerin aşılarak güneş enerjisinin kullanımının yaygınlaştırılması gerekmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder